"Getirdikleriyle
sevinen ve yapmadıkları şeyler nedeniyle övülmekten hoşlananları (kazançlı)
sayma; onları azaptan kurtulmuş olarak sayma. Onlar için acı bir azap
vardır." (Al-i İmran Suresi, 188)
Yaptığı işlerle böbürlenmek ya da gerçekte
kendi yapmadığı şeylerle övünmek toplumdaki bazı insanlar için son derece
olağan bir davranış olabilir ancak Allah Al-i İmran Suresindeki bu ayetinde, bu
davranışın Kendi Katında beğenilmeyen bir ahlak olduğunu bildirmektedir.
Nefsin en önemli beslenme kaynaklarından biri övünmedir. Her
insanın kendini diğer insanlardan üstün gördüğü bir övünme sebebi vardır ve
nefis övülmekten büyük bir zevk alır. Bu tür davranışların altında, insanın
kendisinin yaptığını sandığı, gerçekte ise yalnızca Allah'ın dilemesi ve
yaratmasıyla gerçekleşen işlerden kendi nefsine pay çıkarmak ve bunlarla
nefsini yüceltmek gibi sapkın arayışlar yatar. Oysaki insan bir işi kendisi
yapsın ya da yapmasın, övgü duyulan şeylerin gerçek sahibi; o işi yaratan,
sonsuz güç ve ilim sahibi olan Allah'tır. Bu nedenle övgüye layık olan da
yalnızca Yüce Allah’tır. Hiçbir insanın kendisine ait müstakil bir
gücü yoktur. Her şey ve her olay Allah'ın izni ve dilemesi ile gerçekleşir.
Rabbimiz kullarına bahşettiği farklı üstün özelliklerle sadece onları
denemektedir. Nefsin isteği doğrultusunda hareket ederek böbürlenmesi ve
övülmekten hoşlanması insanı kayba sürükleyecek davranışlardır. Kişinin
müstakil olarak yapmaya güç yetiremeyeceği bir şeyden dolayı böbürlenmesi ve
övünmesi, gerçekte tüm özellikleri yaratan Allah'ı gereği gibi takdir
edemediğini gösterir. Bu da insanın nefsine ilahlık vermesi (Allah'ı tenzih
ederiz) ve nefsini Allah'a ortak koşması anlamlarına gelir. Allah Kuran’da
Kendisi'ne şirk koşulmasının en büyük günah olduğunu ve vazgeçilmediği takdirde
bu çirkin tavrı gösteren kimseleri bağışlamayacağını bildirmektedir.
Rabbimiz'in sınırsız gücünü takdir etmek yerine kendisini övüp yüceltmeye
kalkışan kimseler ise ayetlerde acı bir azap ile müjdelenmişlerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder